Düzce Evde Masaj Hizmeti – Masör Ece

Düzce Evde Masaj Hizmeti – Masör Ece

Düzce Evde Masaj rolünden kaçmak için barlarda, içkide soluk aramıştı. Bununla beraber burjuva toplum değerlendirmesi içinde yerini yükseltmeye de çalışıyordu; fakat bunu sabır ve süre isteyen yorucu bir çalışmayla elde etmek niyetinde değildi. Bir tek sıçrayışla tepeye ulaşmak istiyordu. Nesi var nesi yoksa, aşın bir pervasızlıkla ortaya attı; sanki gizliden gizliye, bozguna uğramaktı amacı. Hiç kuşkusuz, bu yazgı çizgisi, daha yedi yaşlarındayken Düzce Evde Masaj atölyelerinin toza bulanmış debdebesi içinde kendi kaderinin efendisiymişçesine dolaşan yapayalnız, ürkek minik çocuğun yüreğine sıkı sıkıya bağlıydı. Ve gençliğinde, bizleri “hepimiz gibi yaşamaya” zorlamış olmasının sebebi de, kendisinin aslabir süre bunu başaramayacağından kuşDüzcenmış olmasıydı.

Benim geleceğim belirlenirken, Zaza da kendi mutluluğu için savaş veriyordu, ilk mektubu ümit doluydu, ikincisi daha azca iyimserdi. Sınavdaki başarım için beni kutladıktan sonrasında, şöyle devam ediyordu mektuba: “Özellikle şu sırada senden uzak olmak benim için çok zor. Seninle konuşmayı öylesine isterim ki, belirli yahut kati bir şey söylemeksizin, surdan burdan iki çift laf edebilmeyi, son üç hafta boyunca iyi mi yaşadığımı, neler yaptığımı anlatabilmeyi öylesine özlüyorum ki.

Düzce Evde Masaj

Düzce Evde Masaj mutluluk dolu birkaç an dışında, geçen cumaya kadar pek çok kuvvetlikle, pek çok üzüntüyle karşı karşıya kaldım. Cuma günü Pradelle’den uzun bir mektup aldım. Hiçbir şey söylemeyen bir mektup; tüm çabalanma karşın uyDüzcerımı kaçıran, beni tedirgin eden kuşkuyla cenkabilme gücünü verecek sarsılmaz kanıtı yansıtan bir tek söz taşımayan bir mektuptu bu. Dayanması en zorluk derecesi yüksek, kaldırması en ağır gelen, işte bu kuşDüzcer, bu kendime güvensizlikler, bu alabildiğine boş umutsuzluklar. Her şey, öylesine umuttan yoksun ki, tüm bunların bir düş olmasından kuşDüzcenıyorum kimi zaman.

Ama tekrar mutlulukla dolduğum vakit, ona ‘fazlaca ürkütücü ve sert’ diye nitelediği ve ikide bir değindirilmiş olduğu mektubu yazmış olduğum için utanç duymaya başlıyorum. Senin mektubun hızır şeklinde yetişti, tekrar yaşfakat sevinci getirdi bana… Mektubunu almış olduğumdan beri seninleyim; sükunet içinde konuşuyorum seninle. Cumartesi günü Pradelle’den gelen mektubu da seninle beraber okudum. Bu mektup, mutluluğumu perçinledi. Beni öylesine kuş şeklinde hafifletti, öylesine bir gençlik rüzgârı estirdi ki içimde, son üç gündür, sekiz yaşındaki bir çocuk benzer biçimde şendim.

Pradelle’in ilk mektubuna yazdığım cevabın, aramızda yeni birtakım güçlükler doğuracağından korkuyordum. Oysa o, o denli zekice, o kadar ustaca bir yanıt vermiş ki, her şey yeniden kolay ve hariDüzcede görünmeye başladı. Ondan başka hiç kimsenin böylesine güzel biçimde insanoğluı azarlayabileceğim ve ondan başka hiç kimsenin, böylesine incelikle ve neşeyle her şeyin son aşama rahat ve sıradan olacağına insanları inandırabileceğini; her şeyin iyi gideceğine güvendiğimiz vakit her şeyin iyi olacağını böylesine kanıtlayabileceğini sanmıyorum.” fakat çok geçmeden, başka, hem de çok daha ciddi kuvvetlikler çıktı ortaya. Ağustos sonlarında, içimi umutsuzlukla karartan bir mektup aldım: “Bu kadar uzun süre sustuğum için bağışla beni… Laubardon’daki yaşamın ne mene bulunduğunu sen de bilirsin. Bir yığın konuk üşüştü. Sonra beş günlüğüne Lourdes’a gittik. Pazar günü döndük. Yarın da Bebelle ile ben yeniden trenle yola düşeceğiz; bu kez, Ariege’e, Bröville’lere konuk olmaya gidiyoruz.