Düzce Masaj Salonu- Ecem Hanım

Düzce Masaj Salonu- Ecem Hanım

Düzce Masaj Salonu- Ecem Hanım Geleneksel Çin seksbilimini inceleme girişiminde bulunan Batılı bilginlerin sayısı pek azdır. Oysa bu konu her yetişkin insanoğlunun en çok ilgisini çekecek konulardan biridir. Coşkusallıkla akılcılığı bir araya getirmekteki eşi olmayan dehasıyla Çin kültürünün seksbilim konusunda söyleyeceği çok önemli şeyler vardır.

Çok kıymetli Henri Maspero bir yana bırakılırsa, bu azca sayıdaki bilginlerin en büyüklerinden biri (bu kitapta sık sık sözü edilen) Robert van Gulik’tir. Van Gulik’le ilk kere 1942 yılında savaş sırasında tanışmıştım. Hollanda Işgüderi (maslahatgüzar) olarak Chunking’e gidiyordu. Ben de Ingiliz Elçiliği Bilim Danışmanı görevimi üstlenmeye gidiyordum.

Düzce Masaj Salonu- Ecem Hanım

Bir süre sonrasında bayan Shui Ssu-Fang’la evliliğe ilk adımını attıği vakit eğer belleğim beni yanıltmıyorsa, bizim Bilimsel Iş birliği salonunda yapılan düğün töreninde bir konuşma yapmıştım. Savaş bittikten ve ben Taoculukla derinlemesine ilgilenmeye ve Taoculuğun uzun yaşam ve ölümsüzlük konularındaki arayışlarını incelemeye giriştikten sonrasında van Gulik’le uzun süre mektuplaştık. Bu yazışmalarda Taoculuğun izdeşlerinin söyledikları ve önerdikleri cinsel tekniklerde sayrıl (patolojik) veya sapık bir şey olmadığına van Gulik’i inandırdığımı. Bir ana çocuğunu dünyaya getirmekten daha çoğunu yapar. Çocuğun ruhsal yapısını da biçimleyen en etkin güç anadır.

sanıyorum. Zaten bu görüş onun Çin edebiyatı üzerindeki derin araştırmaları sonunda vardığı inançlara da uygun düşüyordu. Çin edebiyatının incelenmesi, Çin cinsellik yaşamcığının yüzyıllar süresince son derece sağlıklı bulunduğunu, sadizm ve mazohizm benzer biçimde sapıklıklardan kendini kurtarmış bulunduğunu, buna karşın tek yanlı olmayan karşılıklı bir haz arayışı ve mutlandırıcı yenilikler getirme mevzusunda çok büyük bir beceriye ulaşmış bulunduğunu kanıtlıyor.
En ünlü Çin seksbilim koleksiyonu Shuang Mei Ching An Ts’ung Shu’nun Yeh Te-Hui düzenlemesinin bendeki nüshasını Peking’de Liu Li Ch’ang’da bir kadın kitapçıdan satın aldığımı tatlı bir anı olarak anımsıyorum. O zamandan beri bu konuyu incelemeyi sürdürdüm. Bunun bir nedeni de Çin simyacılığının (alşimi) yaşamı uzattığına hatta bu dünyada ölümsüzlüğü kazanmıştırrdığına inandığından yahut “iç iksir”in şu demek oluyor ki bedenin imal etmiş olduğu uzun yaşam iksirinin cinsel tekniklerle büyük ilişkisi olmasıydı.